Davut peygamberin bütün ömrünü mahveden, kanlı ve yasak aşkı. (david ve bethsabé efsanesi)


O gün Tanrı israil kralı Davut'u peygamber yaptı.

Davut hemen peygamberliğini ilan etti.
Ne var ki davut'un bu en şanslı en güzel gününde peygamber oluşu kadar önemli başka bir olay daha gerçekleşecekti.
Başlangıçta çok tatlı bir aşk hikayesi olarak gözüken bu olay yıllar sonra Davut peygamberin çok büyük acılar çekmesine neden olacaktı.
Tanrı tarafından peygamber ilan edilmesinin heycanından olmalıydı ki kendisini uyku tutmamış gecenin geç saatlarinde sarayın balkonuna çıkmıştı.
Ay o derece parlaktı ki ortalık gündüz gibiydi
Bahçeye bakarken muhteşem güzellikte bir kadının saray havuzunda yanında nedimeleri ve hizmetlileriyle banyo yaptığını gördü.
Gözlerine inanamadı.
Böyle güzellikteki bir kadının Tanrının kendisine ikinci bir hediyesi olarak düşündü.
Çarpılmıştı.


Kendinden geçmiş öylesine etkilenmişti ki kalp atışları kulaklarında zonkluyordu.
Bu kadın cephede filistinlilerle savaşta kahramanlıklarıya ve dürüstlüğü ile nam salmış Yüzbaşının karısıydı.
Davut artık yerinde duramıyordu büyülenmişti.
Kadını takip etmiş lojmanını öğrenmişti
Sabaha karşı gizlice kadının lojmanına gitti.

Kadın zamansız saatte odasında hem kral hem peygamberi görünce çok şaşırdı.
Ama peygambere direnemezdi.
Mecburen onun olmak zorundaydı ve oldu.
ilişkileri bir süre gizli devam ederken kadın hamile olduğunu açıkladı Davut'a.
Davut bir çözüm yolu bulmak için kadının kocası yüzbaşıya haber salarak gelip bir hafta izin yapmasını istedi.
Böylece kadının kendisinden hamile olduğu bilinmeyecekti.
Ancak yüzbaşının cevabı peygamberin istediği gibi olmadı.
-Kralım beni bağışlasın ben bu orduda bir komutanım arkadaşlarım
burada ölürken ben tatil yapamam demişti.

Davut bu kez çaresiz kaldı.
Cepheye bir silahşör gönderip yüzbaşıyı kargaşa anında arkadan vurup öldürecekti.
Ve kiralık katil verilen görevi yerine getirdi.
Kral bundan sonra kadın ile evlendi ve çocukları oldu.
Ancak Tanrı bu suçundan dolayı Davut'u cezasız bırakmamıştı.
Diğer hanımlarından olan çocukları ile sonraki hanımından olan çocuklar anlaşamamışlardı.
israil ikiye bölündü ve iç savaş çıktı.

Ülke kan gölü olmuştu.
kitab-ı mukaddes'de zebur'da ve tevrat'ta yer alan bu olayın ilahi adaletine göre Davut peygamberin haksız aşkının cezasını ülke halkı can vererek ödemişti.
O nedenle bence tanrının adaletine değil insani adalete daha fazla güvenmek gerekir diye düşünüyorum.


Oldukça uzun olan ikinci samuel 11 bölümde anlatılan bu hikayeyi özünden eksiltmeden ve sadık kalarak okuyanı sıkmadan en kısa şekilde anlatmaya çalıştım.
Bu öylesine meşhur ve dillere
destan bir aşk ve olay haline gelmiştir ki filmlere dahi konu olmuştur.

Daha önce facebook insan sayfasında bu olayı yazdığımda bir çok insan itiraz etmiş bizim uydurduğumuzu
belirtmişler yada tevraın ve zebur'un değiştirildiğini iddia etmişlerdi.
insanlar kendi peygamberlerini kötülemek için neden değiştirsinler peygamberlerin de insan olduklarını aşk ve sevgi konusunda karşılıksız da olsa sevmesinin normal olduğunu bu hatasından dolayı tanrı'nın zaten ona yeterince acı çektirdiğini kendileri kabul ediyorlar.
Bu kez de aynı şey olmaması için fazla resimlerle desteklemek ihtiyacı duymuştum ama fazla müstehcen oldukları için paylaşamadım :)
Bülent Dündar







Yorum Gönder

0 Yorumlar
* Please Don't Spam Here. All the Comments are Reviewed by Admin.

buttons=(Accept !) days=(20)

Our website uses cookies to enhance your experience. Learn More
Accept !