FRANSA'DA AÇIK VE KAPALI GİYİNENLERİN BİLMEDİĞİNİZ HALLERİ

Avrupa’da Açılanlar ve Kapananların ilginç durumuna farklı bir yönden bakalım. 

Yılın sıcak günleri Akdeniz ülkeleri  adeta yanıyor. 

Özellikle Fransa yunanistan ve italya ormanları suyu ve yağmuru bol olduğu için nem oranı yüksek.  Nemli sıcak havalar insanı bunaltır. 

Fransa genel olarak Avrupa ülkeleri içinde kadınların en fazla dekolte giyindiği ülke 

Bununla birlikte en çok müslüman göçmenin bulunduğu ülke de Fransa.
Yani açılanlarla kapananlar en çok Fransa’da bulunuyor. 

Tam da bu aylarda kadınlar serpiliyor. 

Kısacık tül gibi transparan giyenler, 

Şehir ortasında bikiniyle parkta güneşlenenler, 

Sokaklarda tişörtünü çıkarıp yelpaze yapanlar hepsi var. 

Ama aynı zamanda bunaltıcı sıcakta mantoyla türbanlı hatta çarşaflı gezen kadınlar da var. 

Sadece onlar değil, hint usulu, kızılderili tarzı, içine hiç bir şey giymeden ayak bileklerine kadar entari giyinen arap, afgan erkek ve kadınları hepsi var.
Bu insanlar Aynı apartmanda, 

Aynı iş yerinde 

Aynı otobüste, Kamusal alan dışında hep birlikteler. 

Komşular, Arkadaşlar, Dostlar. 

İş yerlerinde, evlerinde, bina  girişlerinde toplanırlar tatlı sohbetler ederler.
Kimse kimseden şikayetçi değil. 

Kimse kimseyi tahrik yada taciz etmiyor. 

Kimse kimseye kendisi gibi giyinmeye yönlendirmeye, Akıl nasihat vermeye kalkmıyor, 

Senin dinin kötü benim dinim iyi sen cehennemde yanacaksın ben cennette zevk yapacağım demiyor. Senin giyim tarzın benim ve çocuklarımın ahlakını bozuyor demiyor. 

Kimse kimseyi kendine benzetmeye en doğrusu benim inancım ve tarzım diyerek üstünlük sağlamaya çalışmıyor.
Bununla birlikte Kimse kimseyi rencide ederek dışlamıyor, ayrıştırmıyor.

Bir işleri çıktığında bebek yaşta bile çocuklarını birbirlerine emanet edip gidiyorlar. 

Kimsenin giyimi dini,inanç tarzı kimsenin umrunda bile değil.

Burada hiç bir din politikayla, ülke yönetimiyle alakalı olamaz 

Politikayı sadece politikacılar yapıyor. 

Her insan kendi dünyasını kendi yaşamını güzelleştirmenin peşinde, 

Fransa en fazla cinsel özgürlüğün olduğu ülke olmasına rağmen Taciz ve tecavüz olaylarının en az yaşandığı ülkelerden.
Şiddet taciz olaylarının cezası kim kime karşı yaparsa yapsın oldukça ağır. 

Polise yansıyan olayların büyük  çoğunluğu göçmenlerin kendi aralarında gerçeklesen Vukuatlar.
Peki neden böyle??
Farklı dinden oldukları halde, neden ortam bu derecede sakin ve normal? 

Çünkü yetki, etki, otorite, yönetim açık giyenlerde. 

Fransa tıpkı 20 yıl önce Türkiye’nin olduğu gibi laik ve demokratik bir ülke. 

Yasalarında, yargısında ve yürütmesinde hiç bir dinin izi ve etkisi yoktur. 

Onlar dinleri ve papazları 1789’da kiliseye hapsettiler. Sosyal yaşamları ve kültürleri doğu toplumundan 400 yıl önce şekillenmeye başladı.
Dini yaşamak isteyenler istedikleri zaman kiliseye gidip yaşayabilirler. 

Din ile ilgilenenler sadece kilise görevlileri papazlar, rahipler ve rahibelerdir. 

Dışarıda bambaşka özgür insanın kendi özünde olan erdemlerinin hakim olduğu bir yaşam var.
Sizce yetki ve yönetim kapanan müslümanlarda olsaydı acaba bu güzel durum sağlanabilir miydi.??
B.Dündar