İtalyada bir Türk Köyü Moena
Türkçe bilmiyorlar, çoğu Türkiye’yi görmemiş, ama 333 yıldır bize sempati duyuyorlar. İtalya’nın Moena Köyü’ne bir yeniçerinin gelmesiyle kaderleri değişen”La Turchia’ köyünün şaşırtıcı öyküsü:
İtalya-Avusturya sınırında yer alan Moena, bir İtalyan köyüdür. Alp dağlarının en ücra köşesinde, Avusturya sınırında yer alan köy, günümüzde bir kayak merkezi olarak tanınmaktadır.
II. Viyana kuşatması sonrası bir Osmanlı askeri, İtalya’da küçük bir kasabaya sığınır. Ölmek üzere olan bu Yeniçeri askeri, köylüler tarafından tedavi edilir. İyileşince de köyden bir kızla evlenir. Kasaba halkının ‘El Turco’ adını verdiği asker, o dönem dukalığın halktan istediği haksız vergilere karşı köyü ayaklandırır ve korur. Kendini ve Türk adetlerini bu yörenin insanlarına öyle sevdirir ki ölümünden sonra bile bu Türk gelenekleri yaşatılır.
Yukarıda bahsi geçen bu olaylar Orhan Yeniaras’ın El Turco adlı belgesel romanında anlatılmaktadır. El Turco’nun asıl adı Hasan’dır. Fakat isminden çok lakabıyla anılır. “Akranlarına göre iri yarı ve mücadeleci olduğu için ona doğan ve şahingillerden, avcı ve yırtıcı bir kuş olan Balaban lakabı verilmiştir.”
Köprülü döneminde keşfedilmiş ve II. Viyana Kuşatması sırasında orduya büyük yararı dokunmuştur. Ayrıca pek çok yabancı dil bilen bu Türk’ün meziyetleri kitapta şöyle yer alır: “Balaban, Devlet-i Âliye’ye çok yararlı hizmetlerde bulundu. Rusçadan başka Almanca ve İtalyanca da bildiğinden istihbarat toplamak için kılık değiştirerek Venedik, Viyana, Berlin ve Roma’ya defalarca girip çıkmıştı. Bu görevleri sırasında çoğunlukla rahip kılığına girerdi.”
Devlet-i Âliye’nin önemli bilgiler edinmesinde rolü olan Balaban’dan dönemin Sadrazamı Merzifonlu Kara Mustafa Paşa bir hizmet ister. Balaban, Viyana’da bulunan on iki Türk ajanından haber alınamadığı için oraya giderek neler olup bittiğini bir an önce öğrenip gelmelidir. O büyük bir heyecanla bu görev için çalışırken hazırlıklar da tamamlanmaktadır. Kanuni’nin fethedemediği Viyana, bu sefer kuşatılacaktır.
Balaban bu duygularla görevini yerine getirirken Kara Mustafa Paşa, Viyana’yı kuşatma düşüncesini padişaha vakti zamanında açmadığı için bu harekâtın vicdan azabını çekmeye başlamıştır. Bu yüzden taarruzu ağırdan almaktadır. Balaban bu duruma dayanamaz ve rahatsızlığını Mustafa Paşa’ya aktarır. Bu duruma kızan Sadrazam Yeniçeri Ağası’na Balaban’ın kellesini vurmalarını söyler ama Yeniçeri Ağası ise bu yiğide kıyamaz ve kaçmasına göz yumar.
Ordudan kovulan Balaban, tek başına elinden geldiğince, karşısına çıkan düşmanlarla savaşmaya devam eder ancak son çatışmasında ağır olarak yaralanır.
El Turko romanına göre, Balaban’ı Moenalı Mariana ve kardeşi dağda kuzularını otlatırken fark ederler. Çalılıkların arasında gördükleri yabancının ölmüş olduğunu düşünürler. Daha sonra dedeleri ve köy halkı yabancıyı köye getirir, iyileşmesi için uğraşırlar. Balaban kendine geldiğinde köy halkından olup biteni dinler. Bu küçük köyün kocaman yürekli insanları ona yardım edip iyileştirmiştir. Balaban artık gidebileceği bir yeri olmadığını bilmenin hüznüyle bu köyü kendi köyü beller. Zamanla hem köy halkı onu benimser hem de o bu köyü. Bilgisini, görgüsünü, her şeyini onlarla paylaşır. İtalyanca bildiğinden köylüyle rahatça anlaşabilmektedir.
Gel zaman git zaman El Turco -köylüler ona bu adı koymuştur- köyde huzurlu ve sakin bir hayat yaşarken bir gün bir olumsuzlukla karşılaşır. Alman derebeyleri köye gelir ve haraçlarını alıp, köyü yağmalayıp giderler. Özgürlüğüne düşkün olan Balaban buna anlam veremez ve onlara savaşmayı öğretir. Ok ve yay yapımını, ateşli silahları velhasıl savaş tekniğiyle ilgili bildiği her şeyi öğretir. Moenalılar ona minnettardır. Çünkü özgürlük ve kahramanlık kavramlarını o benimsetmiştir onlara. El Turco 333 yıl geçmesine rağmen hatırasının yaşatılmasını belki de buna borçludur.
Moena’ya barış, huzur ve bolluk götüren El Turco kendisini kurtaran Mariana ile evlenir ve ömrünün sonuna kadar bu şirin köyde yaşar. O günden bugüne Moena köyü La Turchia ya da Rione Turchia olarak anılmaya başlar.
Moena 1683 yılından beri El Turco olarak adlandırdığı kişiyi atası bellemektedir. Ve bu köy halen Türk geleneklerini yaşatmaya çalışmakta. Ne diyelim, orada bizi bekleyen bir köy var İtalya’da. Yolu düşenlerin gidip, görmesi dileğiyle… Kaynak: https://www.atlantiskutuphanesi.com/seyehat/italyada-bir-turk-koyu-moena/
paylaşımlar hakkında görüş ve düşüncelerinizi belirtebilirsiniz