Holly Butcher’ın Son Mektubu: 27 Yaşında hayatını kaybetti! Ailesi sonra bu mektubu buldu





Holly Butcher’ın Son Mektubu: 27 Yaşında hayatını kaybetti! Ailesi sonra bu mektubu buldu

27 yaşında kansere yenik düşen Holly Butcher sevenlerine öyle bir anı bıraktı ki… Aile tarafından bulunan Holly’nin bu mektubu tüm dünyaya daha iyi bir yer olması için güçlü mesajlar veriyor. İşte herkese umut olan genç kızın yürek burkan hikayesi…



Sevdiğiniz birini kaybetmek, onun bir daha hayatınızda olmadığını bilmek bir kişinin deneyimlediği en acı verici şeylerden biri olabilir. Hele ki bu sefer o öleceğini bilen ve arkasında sevdiklerini bırakacağı gerçeğini kabul etmeye çalışan kişinin ta kendisiyseniz.

Kanser tedavisi gördükten sonra hastalığa yenik düşen Holly Butcher’ın hikayesi tam olarak böyle dokunaklı. Son nefesine kadar sevdikleriyle vakit geçiren ve çevresindeki kişilere saçtığı gülümsemeyle umut olan Holly’e 26 yaşında kanser teşhisi konuldu.
O yaşına kadar ölümü hep görmez geldiğiniz söyleyen genç kız herkes gibi bir gün evlenip, çocuk sahibi olup, yaşlandığını hayal ediyordu. Ta ki hastalık onu yiyip bitirmesine dek.

Geçtiğimiz Ocak ayında vefat eden genç kız ölmeden önce ilginç bir mektup yazmış. Ölümünden sonra yayınlanan bu mektupta geride kalan tüm insanlığa büyük ders olabilecek nasihat var. 1 yıldır kanser tedavisi görmesine rağmen ölüm kelimesinden uzak durmak için elinden geleni yaptığını belirten Holly’nin mektubunda ise şunlar yazıyor:



İŞTE O MEKTUP

“26 yaşındayken öleceğinizi kabullenmek çok zor. Bu yaşa kadar ölümü hep görmezden gelmişsinizdir. Ancak vaktiniz giderek azalır. Yaşlandığımı hayal ederdim hep. Yüzümün buruştuğunu ve saçlarımızın beyazladığını… Hayatımı birleştirdiğim kişiyle beraber çocuklarımızın büyüyüşünü izlediğimi hayal ederdim. O kadar güzel hayallerdi ki şimdi gerçekleşmeyeceği için üzülüyorum

Hayatımız çok kırılgan ve değerli. Nefes aldığımız her gün için şükretmeliyiz.

Şimdi 27 yaşındayım ve ölmek istemiyorum. Hayatımı seviyorum. Mutluyum. Ancak benim elimde değil.

Ölümü görmezden gelmemiz hepimizi rahatlatır. Tabu haline gelen böyle bir konuda konuşmak ve başımıza geleceğini kabullenmek zordur.

İnsanların stres yapmalarına neden olan hayatlarındaki küçük sorunlarını önemsememelerini öneriyorum. Böylelikle daha güzel şeylere odaklanabilirsiniz.




SAÇMA SAPAN ŞEYLERİ TAKMAK YERİNE…

Son aylarımı geçirirken aklıma birçok şey geldi. Şu anda bunları yazarken gecenin bir yarısı.

Saçma sapan şeyleri kafanıza takmak yerine (son aylarımda bunu sık sık yaptığımı fark ettim), gerçekten sorunu olan birinin hayatını gözden geçirin. Sorunlarınızı dert etmeyin. Elbette sorunlarınız olacak ancak bunları sevdiklerinize yansıtmayın

Sorunlarınızı unuttuktan sonra derin bir nefes alın ve masmavi gökyüzüne bakın. Ağaçların ne kadar yeşil olduğunu fark edin. O kadar güzel ki… Nefes aldığınız için çok şanslısınız.

Belki bugün trafikte sıkışıp kalmışsınızdır ya da bebeğiniz sizi uyandırdığından uyuyamamışsınızdır. Belki de kuaförünüzün saçınızı çok kısa kesmiştir. Tırnaklarınız kırılmış, göğüsleriniz çok küçük ya da kalçanızda selülit olabilir.




“İNSANLARIN İŞLERİNDE ŞİKAYET ETTİĞİNİ DUYUYORUM”


Unutun gitsin. Ölüm döşeğindeyken bunların hiçbirini hatırlamayacaksınız. Büyük resme dikkatli bakınca bunların önemsiz olduğunu anlıyorsunuz. Keşke ailemle bir kez daha doğum günümü veya Noel’i kutlayabilseydim.

İnsanların işlerinden veya vücutlarından şikayet ettiğini duyuyorum. Hala gücünüz varken şükredin. İş ve spor gözünüze zor gelebilir. Ancak hareket edemeyecek durumdayken onları bile özleyeceksiniz.

Sağlıklı bir yaşam sürdürmeyi denedim. En büyük tutkum buydu. Vücudunuzdan mutlu olmasanız bile sağlığınız yerindeyse şükredin. Vücudunuzu sevmeyi öğrenin. Takıntılı olmayın.

Sağlıklı olmanın güzel görünmekten daha önemli olduğunu kabul edin. Kendinizi mental anlamda geliştirmeyi deneyin. Böylelikle sosyal medyanın yarattığı güzel kadın algısından kurtulabilirsiniz. Beğenmediğiniz ve sizi kötü hissettiren şeyleri okumayı bırakın. Kendinize odaklanın.

Bir yeriniz ağrımadığı günlerde halinize şükredin. Grip, bel ağrısı ve diğer geçici rahatsızlıkları kafanıza takmayın. Bunlar gelip geçen şeyler.
Sızlanıp durmayın. İnsanlara yardım edin.

“Bana hayatım boyunca iyiliği dokunan kimseyi…”

Verin. Verin. Verin. Ne kadar çok verirseniz o kadar mutlu hissedersiniz. Keşke ben de zamanında bunu yapsaydım.

Hasta olduğumdan beri insanlara yardım etmeye, tanımadığım kişileri, arkadaşlarımı ve ailemi daha iyi anlamaya çalıştım. Bana hayatım boyunca iyiliği dokunan kimseyi unutmayacağım.

Ölürken çok paranız olsa ne olur? Alışverişe gidip yeni bir kıyafet alacak haliniz yok. Şu anda paranın ne kadar değersiz bir şey olduğunu daha iyi anlıyorum.

Kendinize gereksiz bir şey almak yerine bir arkadaşınızın ihtiyacını karşılayın. 1- Kimse aynı şeyi kaç kere giydiğinizi umursamıyor. 2- İyi hissediyorsunuz. Sevdiklerinize yemek ısmarlayın veya pişirin. Kahve yapın onlara. Minik bir hediye alıp onları ne kadar sevdiğinizi belirten bir not yazın.



PARANIZI…

İnsanlara vakit ayırın. Onları bekletmeyin. Söz verdiğiniz vakitte arkadaşlarınızla buluşun. Onlar sizi beklemek istemiyor, sizinle vakit geçirmek istiyor. Böylelikle size saygı da duyacaklardır.
Geçtiğimiz Noel’de ailecek birbirimize hediye almamaya karar verdik. Herkes, üzerinde hediye baskısı olmadığı için daha iyi hissetti. Bunun yerine birbirimize notlar yazdık. Kulağa tuhaf gelebilir ancak notlar hediyelerden daha anlamlılar.
Paranızı tecrübe edebileceğiniz şeylere harcayın. Paranızı saçma sapan şeylere harcayarak tecrübe etmek istediğiniz şeylerden uzak kalmayın.

Gitmeyi ertelediğiniz sahile hemen gidin. Ayaklarınızı suya sokun ve parmaklarınızla kumu hissedin. Suratınızı tuzlu suyla ıslatın. Doğayla iç içe olun. Telefonunuzla fotoğraf çekmek yerine o anın güzelliğini yaşayın. Saçınızı ve makyajınızı yapmak için saatlerinizi harcıyorsunuz. Peki buna değiyor mu? Kadınların bunu neden yaptığını asla anlayamadım. Bazen erken kalkın ve kuşların sesini dinleyin. Müzik dinleyin. Müzik terapidir. Eskiler en iyileridir. Köpeğinize sarılın. Bunu çok özleyeceğim. Arkadaşlarınızla konuşun. Ancak telefonda değil yüz yüze. Yaşamak için çalışın. Çalışmak için yaşamayın. Sizi ne iyi hissettiriyorsa onu yapın. Pasta yiyin. Suçlu hissetmeyin. Hayır demeyi öğrenin. İnsanlar sizi yargılayacak diye yapmak istediğiniz şeyleri içinize atmayın.



DEĞİŞMEKTEN KORKMAYIN

Her fırsatta sevdiklerinize onları ne kadar sevdiğinizi söyleyin. Bir şey sizi mutsuz ediyorsa, bunu değiştirecek gücünüz olduğunu bilin. İster iş hayatınızda ister aşk hayatınızda. Değişmekten korkmayın. Ne kadar yaşayacağınızı bilmiyorsunuz. Günlerinizi sizi mutsuz eden şeylerle geçirmeyin.

Size tavsiyelerim bunlar. İster dinleyin ister dinlemeyin.

Son bir şey daha… Sık sık kan verin. Hem iyi hissedecek hem de hayat kurtaracaksınız. Her kan bağışı 3 kişinin hayatını kurtarabiliyor. Böyle basit bir eylemle hayat kurtarıyorsunuz.

Kan bağışları sayesinde bir yıl daha fazladan yaşadım. Ailem, arkadaşlarım ve köpeğimle bir mutlu yıl daha geçirebildiysem bunun nedeni kan bağışlarıdır. Hayatımın en iyi bir yılını geçirdim.

Görüşmek üzere
Hol”

Holly’nin yazdıklarından etkilenmemek elde değil. Verdiği bütün tavsiyeleri hemen gerçekleştirmek zor olabilir ancak kesinlikle dikkate almalıyız.

Holly’nin mektubundan hepimizin ders alması gerekiyor. Mektubu paylaşmayı unutmayın.

Yorum Gönder

0 Yorumlar
* Please Don't Spam Here. All the Comments are Reviewed by Admin.

buttons=(Accept !) days=(20)

Our website uses cookies to enhance your experience. Learn More
Accept !