ORTA DOĞULU KADININ BASKIYLA KABARAN ARZULARI

  

ORTA DOĞULU KADININ BASKIYLA KABARAN ARZULARI

Bazı istisnai kişiler dışında ortadoğulu kadınlara cinsel tacizler çok olağan gelir.
Hatta Tecavüzlerin çoğuna karşı koymazlar. Koyamazlar. Durun hemen parlamayın önce yazılanları okuyun lütfen. Karşı koymayışlarının bir çok nedenleri vardır.

1-) Toplumda kadınlar yaşam içinde bu tür olaylara alışmıştır. Artık onlara gayet normal gelir. itiraz yada şkayetçi olma durumlarında çoğunlukla kendilerin suçlanacağını önceden bildikleri için sessiz kalmayı tercih ederler.

2-) Kadının sosyal statüde kimliği yoktur. Dolayısıyla özgüvenleri de yoktur. Edilgen bir psikolojiyle yaşamaktadırlar.

3-) islam düşünürü Mevlana "Siz kadınları ne kadar kapamaya kısıtlamaya çalışırsanız kadında o kadar açılma, kendini başkalarına hissettirme arzusunu yükseltmiş olursunuz" der. 
Evet aynen böyledir. Yasak daha fazla istek ve cazibe yaratır. En düşünülen konu ile alakalı beynin hormon salgısı çok önemlidir. Bu sebeble oralarda yaşayan her yeri kapatılmış kadınların çoğu sadece açık kalan gözleriyle kendisine bu yapılanın intikamını almak için erkeklere en davetkar ve en ateşli şekilde bakarlar.

  

4-) Kadın tecavüze direnirse sonuçta kendisinin suçlu çıkacağını ve cezalandırılacağını bilir. Çünkü toplumda kendisinin değeri bellidir. Ve hiç bir koca toplumun değer yargılarını, tabuları yıkıp erkek kardeşini, amcasını, dayısını, babasını, erkek kuzenini, arkadaşını, komşusunu, karısı için harcayıp karısını savunamaz. boşar yenisini alır

5-) insanı ruhsal olarak etkileyen her şey fiziksel olarak da etkiler. Cinsellik konusunda insan doğasının ötesindeki  yasaklar ve baskılar kişinin beyninde takıntı yaratarak beynin anormal derecede konu ile ilgili yoğun hormon salgılamasına yol açar ve insan istek ve arzulara karşı her zaman kendini koruyamaz. Türkiye'de kuran kurslarında tarikat ve vakıf gibi gibi yerlerde her türlü iğrenç sapıklıkların ayyuka çıkmasının temelinde bu vardır. Geçtiğimiz yıllarda Sudi Arabistan'da bir din şeyhi   uygunsuz amaçlarla kullandıkları gerekçesiyle cinselliği çağrıştırdığından dolayı kadınların salatalık, patlıcan, muz, gibi ürünlere dokunmalarını ve pazardan bunları satın almalarını yasaklamıştı.

6-) Kadın içinde bulunduğu bu durumu bildiği için toplumdan intikam alırcasına bu kez ilk adımı o atar. Eşinin en yakınlarıyla işe başlar. Gizli ilişkiler sürer . O nedenle orta doğu toplumunda aile yapısı çürümüşlüğü başka tüm diğer konularda olduğu gibidir. insan bir kere iç dürüstlüğünü, kendine saygısını ve ahlakını kaybetmeye görsün bu yozlaşma diğer tüm konularda devam eder.

 

Özellikle Avrupa'daki yaşayan orta doğu kökenli insanların durumları çok farklıdır. Yeni nesiller herhangi bir inanç türünün ve hamasetin etkisi olmadan bilim ve felsefe doğrultusunda çağdaş eğitim alıp çevrelerine uyum sağladıkça özgüvenleri artıyor, özgürleşiyorlar. Özgürleştikçe tüm dünya insanları için geçerli olan evrensel erdemlere kavuşuyorlar. Böylece daha normal giyinip çevreye uyum sağlıyorlar. ve aynı paralellikte iç dürüstlükleri gelişiyor daha temiz bir ahlak yapısına ulaşıyorlar.

Bu yazıyı okuduktan sonra acımasızlık yaptığımı insanları ötekileştirdiğimi hatta ırkçılık yaptığımı din düşmanı olduğumu düşünenler olabilir.

Biz hiç bir zaman dünyadaki hiç bir insanı ayırmadık. Bizim ayırdığımız ayrımcılık yaptığımız insanları insanlıktan çıkaran yozlaştıran canavarlaştıran kültür ve öğretileridir. Hatta dedik ki "IŞİD" teröristleri dahi kötü değildir, onları o hale getiren bir öğreti, kültür, ve inanç vardır. Batıda iyi bir ailenin yanında yetişselerdi böyle mi olurlardı?

O halde suçlu insan değil onların aldığı kültürdür, öğreti tarzıdır ve bu çağ dışı insana kıyan acı veren toplumu çürüten kültleridir. Bizim ayrımcılığımız budur. Bu ayrımcılığımıza devam edeceğiz.
Bülent Dündar




Yorum Gönder

0 Yorumlar
* Please Don't Spam Here. All the Comments are Reviewed by Admin.

buttons=(Accept !) days=(20)

Our website uses cookies to enhance your experience. Learn More
Accept !