EKMEĞiN TARiHCESi (ilk insanın ilk ekmeği) 4 ekmeğe bir köle, 18 ekmeğe bir ev



EKMEĞiN TARiHCESi   (ilk insanın ilk ekmeği)  4 ekmeğe bir köle, 18 ekmeğe bir ev

Araştırdığım tüm kaynaklara hatta insanın ekonomi politik tarihlerini araştıran kaynakların tamamına sadık kalarak çok kısa özetleyebilirim ki insanla birlikte ekmek de vardı. 
insan var oldu olalı et ile birlikte tohum da tüketmeye başlamıştır. 
Mağara insanı için tohum etten daha değerli idi. 
Av hayvanı boldu et kolaydı. Ama tohum daha fazla işçilik istiyordu. 
Etin yanında tohum tüketiminin proteinle karbonhidratın birlikte alınımının muhteşem zevkini o zamanda kesfetmislerdi.

Küçük bebekleri için tohumları ezip sulandırarak yedirme ihtiyacı duydular. 
Bir kenarda unuttukları sulu tohum ezmesinin dışarıdan aldığı bakteriler sayesinde mayalandığını gözenekler oluşup kabardığını gördüler. 
Her zaman yaptıkları gibi onuda kızgın yatay taşların üzerinde pişirdiklerinde ilk ekmeği ve lezzetini kesfetmiş oldular.


insan tarım'ı kesfettikten sonrada artık ekmek insanın vazgeçilmezi oldu. 
Bir çok arastırmacı ve bilim adamlarının antrepoloojik ve arkeoljik araştırmalarında ekmeğin tarihi ile ilgili 8-10 bin yıl öncesine ait bulgular olduğu bilinse de ben bu şekilde daha eski tarihlere dayandığı düşüncesindeyim.
Şimdilik bulgu olmayabilir ancak bazı araştırmacılara göre mağara devri insanlarının tohum kullandığına ilişkin bulgular vardır. Ama bu kullanım mayasız ekmek şeklinde de olabilir.
insan ekmeği keşfettikten sonra ekmek ilkel toplum ekonomisinde en büyük değer oldu. 
Henüz para metal keşfedilmediği dönemde küçük kolonilerde bir ekmeğin karsılığında bir avcı takas etmek için on katı agırlığında et hayvanı yada on tavşan ödemek zorundaydı. Veya bir terzi bir ekmek karşılığında bir deri kıyafet ödüyordu. kölelere çalıştığı emeğin karşılığı yaptığı iş kadar dilim dilim ekmek olarak veriliyordu
4000 YIL ÖNCE 18 EKMEĞE BİR EV, 4 EKMEĞE BiR KÖLE
Gazi Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü'nde araştırma görevlisi olan Gürkan GÖKÇEK'in Kültepe-Kaniş'ten çıkarılan tabletler üzerinde yaptığı araştırmalar oldukça ilginç bilgileri ortaya çıkarmış.

Asurlular'ın gümüşe büyük önem verdiklerini ve fiyatları gümüş üzerinden belirlediklerini ifade eden GÖKÇEK, o dönemlerde altının fiyatlandırmada çok nadir olarak kullanıldığının belirlendiğini söylüyor.
Kültepe-Kaniş kazılarında çıkan tabletlerde, 4 bin yıl öncesine ait köle, hayvan, gayrımenkul, kumaş, maden, içecek ve yiyecek ile ilgili bazı fiyatlar bulduklarını belirten Gökçek'in yaptığı araştırmalara göre gayrimenkuller, diğer nesnelere göre daha ucuz fiyatlarla satılıyormuş.
Anadolu'daki Asur Ticaret Kolonilerinde, 1-1.5 segel gümüşe (1 segel; 8 gram) bir adet ekmek alınırken, ev fiyatları 18-668, tarla fiyatları, 60-180 segel gümüş arasında değişiyormuş. Buna göre bundan 4000 yıl önce dört ekmeğe bir köle, 18 ekmeğe bir ev satın alınabiliyormuş.
Şimdilik ekmek konusunda en eski bulgular eski mısırda ve mezopatamyadır. ilk başlarda pişirmek için, iyice kızdırılmış yassı taşlar kullanılıyor. kiremit ve tuğla keşfinden sonrada fırınlarda pişirmeye başlamışlardı. Eski devirlerde insanlar diğer yiyeceklerini herhangi bir işleme tabi tutmadan tüketmekteydi. Bunun tek istisnası belki de buğday ve undan üretilen ekmekti.

Yapılan araştırmalardan anlaşıldığına göre M.Ö. 4000 yıllarında Babiller fırınlarda ekmek pişirmeyi biliyorlardı. Yine M.Ö. 4300 eski mısırda değirmencilik ve fırıncılık sanatının neredeysse bir sektör oldugu, yapılan kazılardan anlaşılmıştır. Göbeklitepe kazılarından sonra çevre bilimci Dr. Eric Pallant ,ın yazdığı makalede ilk mayalı ekmeğin kökeni mezepotamya yani bizim topraklar. konuyla ilgili makaleyi lütfen google ceviri aracıyla inceleyin. makaleden bazı bölümler alttadır. 
 Bülent Dündar







Yorum Gönder

0 Yorumlar
* Please Don't Spam Here. All the Comments are Reviewed by Admin.

buttons=(Accept !) days=(20)

Our website uses cookies to enhance your experience. Learn More
Accept !