Yemeklere Lezzet Vermesi İçin Katılan Et/Tavuk Bulyon Zararlı mı?


Yemeklere Lezzet Vermesi İçin Katılan

Et/Tavuk Bulyon Zararlı mı?

Uzun zamandır tartışılan konulardan biri de bulyonların zararlı mı zararsız mı olduğu. Et bulyonların içindeki zarar verdiği söylenen bulunan ‘monosodyum glutamat’ maddesi ile ilgili Sözlük yazarları bilgilerini paylaşıyor.

insan vücudunda 20 çeşit aminoasit bulunur. bunların 8 tanesi gerekli aminoasitlerdir, yani insan vücudunda üretilemezler ve dışarıdan alınmaları gerekir. 12 tanesi ise gereksiz aminoasitlerdir, yani insan vücudunda bolca üretilip kullanılırlar.

şimdi minicik bir araştırma yapalım, google’dan inek sütünde bulunan aminoasitler şeklinde aratırsanız, karşınıza bolca makale çıkar. bunları açıp, 100 gram inek sütü içinde hangi aminoasitten ne kadar bulunduğunu ayrıntılı olarak görebilirsiniz.
neyse, bu araştırma sonucunda göreceksiniz ki, 100 gram inek sütü içinde en fazla bulunan aminoasit, glutamik asittir. glutamik asit, zaten vücudumuzun bolca ürettiği aminoasitlerden biridir.
monosodyum glutamat ise glutamik asidin sodyum tuzudur. bu maddeler bizim vücudumuzda zaten fazlasıyla bulunur ve tespit edilmiş herhangi bir zararları da yoktur.


hangi yiyeceğe konulursa konulsun onun lezzetli algılanmasını sağlayan katkı maddesidir. birçok hazır gıdanın içeriğine bakıldığında e621 olarak karşımıza çıkar.
beyni kandırarak yeme isteğini güdülediği için, doyma mekanizmasında bozukluk, obeziteve hormonal bozukluklara yol açar.
üreticiler, halk arasında giderek bilinmeye başlayan bu zararlıyı farklı isimler altında adlandırmaya başladılar. örneğin msg, glutamin gibi.
cips, salata sosları, et suyu tabletleri, hazır çorbalar, tüm fast food ürünlerinde bulunur.

şimdi neden koca bir doritos’u bir hamlede bitirebildiğimi, sabah kahvaltısında ekmeğime mayonez sürdüğümü ve öğlen atıştırmalıklarından nugget’ları kimseye kaptırmadığımı çok daha iyi anlıyorum…
***
örneğin mono sodyum glutomat tad alma bölgemizi uyararak daha fazla hassaslaştırır ancak bu hassaslaşma sadece o ürünü tüketirken görülür. reseptörlerle ürün teması geçince tad duyusu normale dönmektedir, bu tip gıdaların yoğun tüketilmesinden sonra diğer msg içermeyen gıdalardan tad almamız azalır.



hazır çorba ile başlanan yemeklerde bu açıkça gözlenebilmektedir.
glutamat 2 cinstir. proteine baglı ve serbest amino asitli. gıdalarda doğal olarak iki cinsi de bulunur. serbest olan en çok rokfor, parmesan, domates, maya ve soyada bulunur. serbest olan aroma arttırıcıdır. serbest glutamat üretmek için proteinin hidrolize edilmesi (fermentasyona benzer) gerekir.

monosodium glutamat en cok deniz yosunundan ve soyadan yapılır. uzakdoğu mutfagında çok fazla bulunur. sadece paketli ürünler değil, restoranlarda da cok kullanılır. kişisel hassasiyete ve birlikte alındığı gıdalara bağlı olarak kaşıntı, batma hissi , nefes darlığı, baş ağrısı, baş dönmesi gibi yan etkilerine neden olabilir. günde (kiloya bağlı ama) ortalama 3 gr dan fazla alınmamalı imiş…
***
adına yazılanlar okunduğunda uzak durulmasında fayda görülen gıda tüketimi destekleyicisi. sonuç olarak direk zararı olmasa bile tadı güzel geleceği için fazla yemeyi teşvik ediyor. kendisinin direk yararı olmadığı sürece (sıfır zarar sıfır yarar) tüketilmesi sakıncalı sonuçta çok yeme isteği uyandırıyor.



20g sofra tuzuna eşlenik zararı 61,5g msg de verebiliyor. (sodyum içerikleri sofra tuzu için %40, msg için %13)
ayrıca japonya da tatlı, tuzlu, ekşi ve acının yanında beşinci tat olarak da adlandırılmış, ingilizce olarak da savory olarak adlandırılıyormuş.




Yorum Gönder

0 Yorumlar
* Please Don't Spam Here. All the Comments are Reviewed by Admin.

buttons=(Accept !) days=(20)

Our website uses cookies to enhance your experience. Learn More
Accept !